Genel olarak konutların dağılımı geniş arsalara oluyor ve bu yüzden birçoğu ev sahipleri apartmanlar yerine villalarda oturuyorlar.
Bu konutlarda mahremiyet çok önemli ve bunu sağlamak için her evin bahçesini duvarlarla örtüyorlar.
Ayrıca neredeyse hiçbir evin balkonu yok, olsa bile kullanılmıyor. Ve duvarların dışına hem süs amaçlı, hem de düz duvarın soğuk etkisini bozma amacıyla dikilen palmiye ağaçları var.Sıcak ve mahremiyet yüzünden konutlarda cam duvarlara rastlanmaz zaten. Ama bu restoranlara ve alışveriş merkezlerine geçerli değil.
Yalıtımlar dışında soğutucu klimalar çok fazla kullanılarak bu sıcaklık binaların iç kısımlarında engelleniyor.
Ofisler ve iş yerleri için de aynı şeyler söylenebilir.
Gösteriş için figüratif şeyler yerine geometrik tezyinatlar ve bezemeler kullanılıyor.
Şehirde yollar geniş ve plan olarak da doğrusal akslar üzerinde. Sıcak ve nemli ama yağmursuz bir iklim olduğu için su ile ilgili önlemler alınmamış. Dolayısıyla sağanak yağışlarda ve sellerde büyük hasarlar meydana geliyor ve yollarda sular birikiyor.
İnsanlar ulaşım için yürümeyi tercih etmiyorlar bu hem binaların birbirilerine uzak olmasından hem sıcaktan hem de yakıtın komik derecede ucuz olmasından kaynaklanıyor. Ayrıca toplu taşıma da yok gibi birşey.
Yürüyüş için parklar ve bahçeler var tabi büyük alışveriş merkezlerini de unutmamalı.Oteller şehrin farklı yerlerinde bulunuyor. Liman kenti olduğu için denize yakın olan oteller genelde daha lüks olanları oluyor.
Bazı kavşakların ve göbeklerin ortasında farklı heykelimsi yapılar var. Bu heykeller simgesel olmakla birlikte oraya ait bir parça olarak yer alıyorlar. Başka bir işlevleri ise yol tarifinde referans olarak gösteriliyorlar.
Sahil tarafına geçerken denizin ortasında duran kendi kategorisinde dünyanın en yüksek fıskiyesini seyretme şansını bulabiliyoruz.
Özetlemek gerekirse gündüz sessiz ve sakin ama geceleri ışıklı ve hareketli, sosyal hayatı sınırlı, geniş, ferah ve bir o kadarda sıcak ve nemli bir şehir.